Herkese merhaba.
Bu yazımız bugüne kadar yayınlamış olduğumuz yazılardan biraz daha farklı olarak bir "İsyanım var ulen" başlığı altında eleştirel bir yazı olacaktır. Ekibimizde tek şehir dışından Erciyes Üniversitesine öğrenim görmek için gelmiş olan ismini vermek istemeyen arkadaşımız şehirde görmüş olduğu bazı sıkıntıları yine kendi bakış açısından kaleme almış. Şehre yöneltmiş olduğu bu eleştirel yazıyı sizlere sunmaktan biraz çekiniyoruz. Gene de keyifli okumalar dileriz.
Bu blogu okuduktan sonra Kayseri’yi nasıl terk
ediyoruz oynat bakalım.
Biraz
garip gelebilir ancak herkes Kayseri'nin iyi ve güzel yanlarını anlatırken biz
de Kayseri'nin kötü yönlerini anlatacağımız gerçekçi bir yazı yayınlamayı uygun bulduk. Bu
yazıdan sonra lütfen şehri terk etmeyiniz.
Kayseri,
İç Anadolu'nun ücra bir köşesinde yer alan garip bir memlekettir. Çok
garip hava olaylarının yerli yersiz gerçekleşmesinin yanı sıra başladığı zaman da nedeni bilinmez bir şekilde durmak bilmez. Kayseri'yi
Kayseri yapan belli başlı elemanlar var ki bunlar burada meşhur olmasa
Kayseri'yi bırakın büyükşehir olarak görmeyi sıradan bir kasaba olarak
nitelendirmenin daha doğru olacağı düşüncesindeyim. Bunlardan
ilki Erciyes Dağı; Böyle
bir dağ olmamış olsaydı Kayseri'ye şehir dışından kimsenin gönül rızasıyla
geleceğini sanmıyorum buna yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Zaten
Kayseri'ye gelen herkes bir süre sonra en yakın gezilmeye layık bir yer olan
Ürgüp'e gitmeye çalışıyor. Çünkü koskoca şehirde düzgün rahat ve huzurlu bir
şekilde vakit geçirip görebileceğiniz, bir genç olarak sosyalleşebileceğiniz yerler bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az.
Şehirde
zorunluluktan kalan insanlar için Alış veriş merkezleri var diyebiliriz. Özellikle
öğrenciyseniz size oldukça sıkıcı gelecek bir şehirdir Kayseri. Nüfusuna
baktığımız da da genç nüfustan daha çok yaşlı kesim çoğunlukta, özellikle
Cumhuriyet Meydanını adeta ele geçirmiş bulunmaktalar, zaten genç nüfusun çoğu da
şehir dışından gelen öğrenciler.
Yani dediğim gibi bir insanın Kayseri’ye yolunun düşmesi
için bazı zorunluluklar gerekiyor. Dışarıdan gelip kalan insanlar için de
birkaç aydan sonra ruhsal bozukluklar ve sıkıntılar ortaya çıkıyor. Kayseri’ye gelmemiş birisine sorduğunuzda cimriler şehri ve pastırma, mantı gibi ön yargılı unsurlar sıralaması oldukça normal. Bir şehir sadece dağı, birkaç yöresel yemeği ve kötü huylu
insanları ile tanınabilir mi? Demeyin tanınıyor. Şehirde anlamsız bir şekilde
çok araba var Kayserili olmanın gereklerinden birisi araba satın almak sanırım. Belki de bu
toplu taşıma araçlarından kaynaklı olabilir çünkü bir o kadar da toplu taşıma
yoğunluğu var ve çoğu otobüs bakımsız ve eski. Ayrıca ev meselesi
konusunda da fiyatlar oldukça cep yakan cinsten. Şehir dışından gelen öğrencinin
aklını başından alacak fiyatlar mevcut. Anlayacağınız Kayseri öğrenciyseniz
geçirdiğiniz 4 yılı hayatınızdan 40 yıl olarak alır.
Bizleri aşağıdaki hesaplardan takip edebilir, aklınıza takılan merak ettiğiniz soruları yönlendirebilirsiniz. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle.
Esen kalın...
www.instagram.com/erutopiaa
www.youtube.com/channel/UCvVx-e6GLdn5N4Go4T9NR4g
Yorumlar
Yorum Gönder