Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Devlet Adamı, Şair, Bilgin: Kadı Burhanettin

Herkese merhaba. Bugün sizlere Kayseri'nin birçok yerinde ismi geçen "Kadı Burhanettin"i anlatacağız. Osmanlı devlet adamı, bilgin, şair, din adamı gibi birçok vasfa sahip olan Kadı Burhanettin kimdir? Hayatı ve edebi kişiliği nedir? Gelin hep birlikte bakalım. Keyifli okumalar dileriz. Asıl adı Burhaneddin Ahmed. Kayseri kadısı Şemseddin Mehmet’in oğludur. Henüz beş yaşında iken babasından ders almaya başlayarak on dört yaşına gelinceye kadar Arapça, Farsça, mantık ve hikmet öğrendi. Kayseri’de çıkan bir karışıklık nedeniyle babası ile birlikte Şam’a giderek dört ay orada kaldı, karışıklıklar sona erdiğinde tekrar Kayseri’ye döndü. 1358’de on dört yaşında iken babası ile birlikte Mısır’a giderek öğrenimini orada tamamladı ve özellikle fıkıhta derinleşti. Daha sonra Şam’da Kutbeddin Râzi’den hem dînî hem tabiî ve riyazî ilimler öğrendi.  Hacca giden Kadı Burhaneddin dönüşünde Haleb’e uğradı ve bir yıl da orada kaldı. Babasının ölümü üzerine, 1365 yılında Eretna Oğlu Mehme...

Kod Adı: KYK

Herkese merhaba. Bugün sizlerle şehir dışında okuyan üniversite öğrencilerinin yer yer mutluluk kaynağı yer yer de korkulu rüyası olan KYK'ya değineceğiz. Keyifli okumalar dileriz.  Herkesin bildiği üzere özellikle şehir dışında okuyan öğrencilerin vazgeçilmezi KYK’dır. Genelde her ayın ortasında öğrencinin aklına bir telaş veya mutlulukla gelir. Mutluluk veren KYK burs ve kredi ödemesidir telaşlandıran ise yurt ücretidir. Şimdi sizlere öğrencinin aklını başından alan KYK yurtları hakkında bir şeyler anlatacağım.  KYK yurtları yolu bir şekilde şehir dışında okumak zorunda olan öğrencinin barınma ihtiyacını en iyi şekilde sağlayan 1. ortamdır. Tabi bir de bu işin sana çıkma konusu var. Her yıl binlerce yeni öğrenci KYK yurtlarına başvuru yapar, eğer şanslıysan KYK’ya hoş geldin ama çıkmaz ise sana zorlu ev arama yolu göründü bile. İyisiyle kötüsüyle Türkiye ve Kıbrıs genelinde 700 bine yakın öğrenciye ev sahipliği yapmaktadır.   Kimileri çok memnun kalır buradaki huzur evi...

Şehrin Simgesi: Erciyes Dağı

Herkese merhaba. Bu yazımızda sizlere şehrin en önemli simgelerinden birisi olan, Şehre sağladığı kış turizmi başta olmak üzere birçok insan için de bir gelir kapısı olan Erciyes Dağından bahsedeceğiz. Kayseri'de gezilmeye değer 6 yer adlı yazımızda kendisinden kısaca bahsetmiştik. Bu yazımızda ise detaylı bir anlatım ile bu coğrafi güzelliğin birkaç cümle ile bitirilmesinin kendisine yapılmış bir haksızlık olduğunu düşündük. Keyifli okumalar dileriz.  Üniversitemize isminin verildiği Erciyes Dağını tanıyalım… Kayseri’nin 25 km güneyinde yer alan, sönmüş volkanik bir dağdır. Adını Roma İmparatorluğu zamanımda eski Yunanca "Argaeos" kelimesinden alan Erciyes Türkiye'nin en güzel ve görkemli dağlarından birisidir. Kapadokya'nın antik bölgesi içinde yer alan Erciyes, 3917 metre yüksekliği ile İç Anadolu'da ki en yüksek dağ olup, Toroslar'ın güney uzantısı olan Anti-Toros Dağları'nın en yüksek zirvesi olarak kabul edilir ve Avrasya’da ki Alp kuşağına a...

Bir Kayseri Eleştirisi: Şehri Nasıl Terk Ediyoruz?

Herkese merhaba. Bu yazımız bugüne kadar yayınlamış olduğumuz yazılardan biraz daha farklı olarak bir "İsyanım var ulen" başlığı altında eleştirel bir yazı olacaktır. Ekibimizde tek şehir dışından Erciyes Üniversitesine öğrenim görmek için gelmiş olan ismini vermek istemeyen arkadaşımız şehirde görmüş olduğu bazı sıkıntıları yine kendi bakış açısından kaleme almış. Şehre yöneltmiş olduğu bu eleştirel yazıyı sizlere sunmaktan biraz çekiniyoruz. Gene de keyifli okumalar dileriz.  Bu blogu okuduktan sonra Kayseri’yi nasıl terk ediyoruz oynat bakalım. Biraz garip gelebilir ancak herkes Kayseri'nin iyi ve güzel yanlarını anlatırken biz de Kayseri'nin kötü yönlerini anlatacağımız gerçekçi bir yazı yayınlamayı uygun bulduk. B u yazıdan sonra lütfen şehri terk etmeyiniz.  Kayseri, İç Anadolu'nun ücra bir köşesinde yer alan garip bir memlekettir.  Çok garip hava olaylarının yerli yersiz  gerçekleşmesinin yanı sıra  başladığı zaman da nedeni bilinmez bir şekilde durmak bi...

Çok Yönlü Bir İletişim Adamı: Alaeddin Asna

Herkese merhaba. Bugün sizlerle Türkiye'deki Halkla İlişkiler mesleğinin belkide birçok ilkine imzasını atan, sektörümüzün duayenlerinden kabul ettiğimiz merhum Alaeddin Asna beyefendiden bahsedeceğiz. Başlıkta da kullanmış olduğumuz "Çok yönlülük" kavramı Alaeddin Asna'nın sonuna kadar hak ettiğini düşündüğümüz bir kavramdır. Sebebi ise İletişim başta olmak üzere Radyo, Gazete, Edebiyat ve Hukuk alanlarında yetkinliğini ispatlamış olağanüstü bir entelektüel olmasıdır. Şimdi kendisi yakından tanımak için yazımıza geçelim. Keyifli okumalar dileriz.    Anlam, aslında kelimelerde değil, onu kullanan insanlardadır. Alaeddin Asna İletişimci, radyocu, gazeteci, akademisyen, profesör, şair ve yazar, A&B İletişim AŞ'nin kurucusu (D. 1940, İstanbul – Ö. 4 Ağustos 2015, Nişantaşı / İstanbul. Eskişehir Lisesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi (1961) mezunu olan Asna ABD’deki Michigan Devlet Üniversitesi’nin İletişim Sanatları Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Onda...

Örneklerle Kayseri Şivesi

Herkese merhaba. Bugün sizlerle birlikte bazıları unutulmuş bazılarının da anlamı değişmiş olan ilk okuduğunuzda ve duyduğunuzda anlayamayacağınız fakat okuduktan sonra size tebessüm ettirecek Kayserililere has bazı konuşma biçimlerini ele alacağız. Erciyes Üniversitesine dışarıdan gelmiş öğrenci arkadaşlarımızın uyum sürecinde karşılaştıkları bir zorluk da etraflarında söylenilenleri anlamakta zorluk çekmeleridir. Sebebi ise şehrimiz insanlarının yoğun bir şekilde kullandığı "Kayseri Şivesi'dir." Duyduğunuzda ne anlama geldiğini bilmeniz adına bu yazımızı sizler için hazırladık. Keyifli okumalar dileriz. Alışveriş yaparken:  "Yiğin pahalıymış, acık ikram itsen ne olur hiç mi ölmüşün yok?" gibi cümleler ile karşılaştığınızda bunların birer pazarlık cümlesi olduğu bilin :) İsimlerin değiştirilmesi ve bazı harflerin atılması çok meşhurdur.  Örneğin: "Fehime – Fime,  Mehmet – Memet, Hatice –Hatıca, Ayşe –Anşa, Fatma –Fadime, Emine - İmine" gibi birçok örn...

Dünyanın İlk Tıp Fakültesine İsmini Veren Kadın: Gevher Nesibe Hatun

Herkese merhaba. Bu yazımızda sizlere Erciyes Üniversitesi Tıp fakültesi başta olmak üzere Kayseri'de ki birçok esere ismi verilmiş olan Selçuklu hükümdarlarından 2. Kılıçarslan'ın kızı Gevher Nesibe Hatundan bahsedeceğiz. Kendi isteği üzerine inşa edilen şifahane bugün dünya üzerindeki ilk tıp fakültesi olarak kabul edilmektedir. Bu denli önemli bir yapıya ismini veren Gevher Nesibe Hatunu birde bizden okumanızı tavsiye ederiz. Keyifli okumalar dileriz. Selçuklu hükümdarlarından 2. Kılıçarslan’ın kızı Gevher Nesibe Sultan, saray başsipahisine (ordu komutanına) gönül verir, ancak bu evliliğe Gevher Nesibe Sultan’ın ağabeyi hükümdar 1. Gıyaseddin Keyhüsrev karşı çıkar. Hükümdarın savaşa gönderdiği başsipahi savaşı kazanır ama yaralı olarak döner ve bir süre sonra da ölür. Bu olay sonrasında Gevher Nesibe Sultan üzüntüsünden verem hastalığına yakalanır. Kız kardeşinin durumunu öğrenen I. Gıyaseddin Keyhüsrev onu ölüm döşeğinde ziyaret eder. Büyük bir pişmanlık içinde özür dileyer...

Ön Yargılarınızı Bir Yana Bırakın. Benim Gözümden: Kayseri

Herkese merhaba. Bu yazımda sizlere güzel ülkemizin İç Anadolu bölgesinde yer alan  38 plakasıyla, P astırmanın ana vatanı kabul edilen ve  dışarıdan bilinmezlerle dolu Kayseri şehrini bir Ankaralı gözünde anlatacağım. Şimdiden hepinize keyifli okumalar dilerim. Her şey üniversite tercih sonuçlarının belli olmasıyla ve benim sadece belli başlı birkaç düşünceye sahip olduğum, hayatımda hiç gitmediğim bir yer olan Kayseri'de üniversite kazanmamla başladı.  Açıkçası o zamana kadar Kayseri hakkında düşüncelerim; tüm şehrin pastırma koktuğu, insanlarının 7/24 pastırma yediği veya yemeklere kattığı ne olursa olsun, cimri insanların kol gezdiği, okulda ders işlerken pencereden dışarı baktığımda inek ve koyun sürülerinin geçeceği bir şehir olduğu yönündeydi.  Elbette ki bu tarz düşünceler daha görmediğim halde bu şehirden soğutucu cinsten düşüncelerdi.  Lakin madalyonun diğer tarafı pek de öyle değildi. Evet yoğun bir pastırma ticaretinin olduğunu ve oldukça sevildiğini...

Çılgın Bir Dahi: Elon Musk

Herkese merhaba. Son günlerde yaptığı SpaceX projesi ile sıklıkla adını duyduğumuz Elon Musk’un hayatına ve başarılarına dair kısa bir yazıyı sizler için hazırladık. Keyifli okumalar dileriz. Musk Pretoria’da Kanadalı bir anne ve Güney Afrikalı bir babanın oğlu olarak doğdu. Elon kendi kendine yazılım programlayıp kodlamayı öğrendi. 12 yaşındayken kendi yazdığı Blastar adındaki uzay oyununu yaklaşık $500’a satarak ilk yazılım satışını yaptı. Lisans eğitimleri ve Thomas Edison, Nikola Tesla, Bill Gates, Steve Jobs, Walt Disney gibi yenilikçilerden aldığı ilhamla, Musk girmek istediği, “insanlığın geleceğini en çok etkileyecek sorunlardan oluşan” üç alan tespit etti. Bu alanlar internet, temiz enerji ve uzaydı. EVDEN AYRILDI 1988’de Elon’un Güney Afrika ordusuna katılması gerekiyordu. Henüz 17 yaşındaydı ve orduya katılarak askerlik yapmak yerine evden ayrılmayı tercih etti. Bu kararını ise şu cümlelerle açıklayacaktı: “Askerlik yapmakla ilgili bir sorunum yok; ancak Güney Afrika o...