Ana içeriğe atla

Halkla İlişkiler Sektörünün Duayen Kadını: Betül Mardin


Herkese merhaba.

 Bu yazımızda sizlere  Halkla ilişkiler uzmanı olan ve sektörün duayenlerinden kabul edilen Betül Mardin’in meslek hayatına dair kısa bilgiler aktaracağız. umarız bu yazı sizler için faydalı olur. Şimdiden keyifli okumalar.


Betül Mardin: “Hatalarını düzeltmek için elinden geleni yap, çünkü ikinci bir hayatın olmayacak”


Betül Mardin, 1927 yılında İstanbul'un Şişli ilçesinde dünyaya geldi. Babası İş Bankası'nın İskenderiye Genel Müdürlüğü görevinden emekli olan ve Türk Petrol'ün de kurucularından olan Muhiddin Arif Mardin'dir.
1946 yılında Arnavutköy Kız Koleji'nden mezun oldu, üniversite okumak istese de, babası üniversiteye gitmesine izin vermedi.
İlk defa 1952 yılında Tercüman gazetesinin magazin bölümünde çalışmaya başladı.
Burada üç yıl kadar çalıştı ardından Hakkı Devrim yönetimindeki Yeni Sabah'a geçti.
1959 yılında Haldun Dormen ile nikah masasına oturdu.
1964 yılında TRT'de çalışmaya başlayan Mardin, 1967 yılında İngiltere'ye BBC kursuna gönderildi ve BBC Televizyon Kursundan mezun oldu.
Türkiye'ye geri döndükten sonra TRT'den ayrıldı ve ilgi alanları değişmeye başladı. Televizyondan tiyatroya, gazetecilikten radyoculuğa geçiş yapmayı düşündü.
1968 yılında, "Beşeri Münasebetler" ismi altında Halkla İlişkiler Uzmanı olarak işe başladı.1969 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde Radyo ve Televizyon Programcılığı dersi veren Mardin, 1975 yılından itibaren Boğaziçi Üniversitesi Turizm Bölümü'nde ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde Halkla İlişkiler konusunda dersler verdi.
1997 senesinden itibaren İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü öğretim üyesi de olan Betül Mardin, 1995'de Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği'nin (IPRA) başkanı oldu.
İki yıl sonra da ‘üstat' anlamına gelen ‘Member Emeritus' unvanını kazandı.

Bizleri aşağıdaki hesaplardan takip edebilir, aklınıza takılan merak ettiğiniz soruları yönlendirebilirsiniz. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle.

Esen kalın...




www.instagram.com/erutopiaa


www.youtube.com/channel/UCvVx-e6GLdn5N4Go4T9NR4g




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kayseri'de Gezilmeye Değer 6 Yer

Herkese merhaba. Bu yazımızda sizlere Kayseri’de gidilmeye değer doğal güzelliklerden ve gezilebilecek birkaç hoş mekandan bahsedeceğiz. Bildiğiniz üzere bir şehri gezilmeye değer yapan şey orada neyin olduğudur. Gelin birlikte bakalım Kayseri’de neler varmış :)                                                                                   1. Erciyes Dağı Kayseri denilince akla gelen ilk şeylerden birisi de şüphesiz Erciyes Dağı’dır. Yüksekliği 3.916 metre olan Erciyes Dağı’ı şehrin hemen hemen her yerinden görülebilir  bir konumdadır.  Kış turizmi açısından büyük bir öneme sahip olması  yanı sıra etrafında konumlanmış yerleşim yerleri için ticari açıdan büyük bir gelir kapısıdır.  Eğer ki siz de bir kayak severseniz kışın Erciyes’te kayak yapmanın keyf...

Dünyanın İlk Tıp Fakültesine İsmini Veren Kadın: Gevher Nesibe Hatun

Herkese merhaba. Bu yazımızda sizlere Erciyes Üniversitesi Tıp fakültesi başta olmak üzere Kayseri'de ki birçok esere ismi verilmiş olan Selçuklu hükümdarlarından 2. Kılıçarslan'ın kızı Gevher Nesibe Hatundan bahsedeceğiz. Kendi isteği üzerine inşa edilen şifahane bugün dünya üzerindeki ilk tıp fakültesi olarak kabul edilmektedir. Bu denli önemli bir yapıya ismini veren Gevher Nesibe Hatunu birde bizden okumanızı tavsiye ederiz. Keyifli okumalar dileriz. Selçuklu hükümdarlarından 2. Kılıçarslan’ın kızı Gevher Nesibe Sultan, saray başsipahisine (ordu komutanına) gönül verir, ancak bu evliliğe Gevher Nesibe Sultan’ın ağabeyi hükümdar 1. Gıyaseddin Keyhüsrev karşı çıkar. Hükümdarın savaşa gönderdiği başsipahi savaşı kazanır ama yaralı olarak döner ve bir süre sonra da ölür. Bu olay sonrasında Gevher Nesibe Sultan üzüntüsünden verem hastalığına yakalanır. Kız kardeşinin durumunu öğrenen I. Gıyaseddin Keyhüsrev onu ölüm döşeğinde ziyaret eder. Büyük bir pişmanlık içinde özür dileyer...

Çok Yönlü Bir İletişim Adamı: Alaeddin Asna

Herkese merhaba. Bugün sizlerle Türkiye'deki Halkla İlişkiler mesleğinin belkide birçok ilkine imzasını atan, sektörümüzün duayenlerinden kabul ettiğimiz merhum Alaeddin Asna beyefendiden bahsedeceğiz. Başlıkta da kullanmış olduğumuz "Çok yönlülük" kavramı Alaeddin Asna'nın sonuna kadar hak ettiğini düşündüğümüz bir kavramdır. Sebebi ise İletişim başta olmak üzere Radyo, Gazete, Edebiyat ve Hukuk alanlarında yetkinliğini ispatlamış olağanüstü bir entelektüel olmasıdır. Şimdi kendisi yakından tanımak için yazımıza geçelim. Keyifli okumalar dileriz.    Anlam, aslında kelimelerde değil, onu kullanan insanlardadır. Alaeddin Asna İletişimci, radyocu, gazeteci, akademisyen, profesör, şair ve yazar, A&B İletişim AŞ'nin kurucusu (D. 1940, İstanbul – Ö. 4 Ağustos 2015, Nişantaşı / İstanbul. Eskişehir Lisesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi (1961) mezunu olan Asna ABD’deki Michigan Devlet Üniversitesi’nin İletişim Sanatları Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Onda...